29 Ocak 2012 Pazar

Ignorance is bliss

Sinir oluyorum. Okudukça, öğrendikçe daha mutsuz bir hale geliyorum. Atatürk, Nikola Tesla, Michael Jackson ve niceleri... Ne kadar bilirsem, o kadar tadım kaçıyor. Tıpkı Goethe'nin Faust'ta söylediği gibi.

Dünya o kadar globalleşti ki, gözlerini kapatmadıysan bazı şeyleri görmemen imkansız. Hala gözlerin açıksa, hala insansan ve sistem tarafından koyunlaştırılmamışsan yandakine vurulan tokat senin de canını acıtıyor. Dili, dini, ırkı ne olursa olsun. Yine aynı global dünya düşünen insanlar için sıranın kendisine de geleceğini fısıldıyor. İşte bu yüzden dünya sadece kendimiz için yaşayabileceğimiz kadar güzel bir yer değil. O yüzden böyle bir lüksümüz yok.

"Taraf olmayan bertaraf olur" derler ya, işte onu diyenlere kafam girsin. İnsanları birbirine cephe aldıran, farklılaştıran veya farklılıklara saygı duymayan her şeye lanet olsun. Yüzyıllarca taraf haline getirildi insanlar. Artık zaman, farklılıklar içerisinde birlik olma zamanı. İnsanlığın özgür olarak var olmaya devam etmesini sağlayacak tek şey bu.


Not: Başlık, ingilizce bir deyim. Orjinalini bozmak istemedim. Cehalet, mutluluktur.

30 Ekim 2011 Pazar

Zamansız damlayan burun sorunsalı

Selam amcaoğulları,

Ben eskiden yoğun bir adamdım. İş,güç,müzik derken bütün haftasonlarım da dolu dolu geçiyordu. Şimdilerde çalışmıyorum da, tam böyle bomboş bir haftasonu geçireceğim derken, HAYVAN GİBİ HASTA OLDUM LAN. Bir de o sikik antibiyotiklerden midir nedir, Cuma gününden beri yataktayım.

Saat şu an 5:55, hem de A.M amına koyim ve sabah dersim var. Bütün gece ateşle, akan burnumla falan uğraştım, şu vakitten sonra da siksen uyumam, en iyisi blog yazayım.

Abi bütün boğazdı, baş ağrısıydı falan anlıyorum da, şu burun akıntısı ifrit ediyor beni ya. Bir de durdurak bilmeden akan bir hadise, temizledim kurtuldum da yok. Sene 2011, hala çekiyoruz.
Bu sümük sorunsalı (çok ODTÜlü ağzı oldu eheh), hep hayatımın en anlamlı dakikalarında bulmuştur beni. Sınavlarda falan, e kafayı öne eğiyorsun abi, yerçekiminin gazıyla akıyor tabi oluk oluk. Ya da konserlerde, ellerin dolu çünkü gitar çalıyorsun ne bok yiyeceksin?

Bak sabah yine okula gitcem, 150 paket de peçete götürcem, ama biliyorum ki o damla en uygunsuz zamanda fırlayacak yerinden. Kafamda türlü komplo senaryoları oluşuyor bu sümük damlasıyla ilgili. Düşünsene haftalardır keşistiğin kızla konuşuyorsun "ehe pardon koluna damladı ehe" intihar sebebi olur. Böyle bir şey yaşanırsa da buraya "şom ağzımı sikeyim" diye bir yazı daha yazarım.

Her neyse sikerler, beni seven sümüğümle sevsin değil mi lan eheheh.

27 Ekim 2011 Perşembe

Blizzard,sen haksızsın

Abi yine diablo 2'yi yüklüyorum. Bu Blizzard denen godless motherfucker firma oyunun üçüncüsünü çıkartmak için senelerdir bekletiyor insanları. diablo 2 den de bıkıp bıkıp tekrar başlıyoruz, dile kolay çıkalı 11 sene olmuş.

Ulan bu 11 senede insanlar LCD televizyonları, iphone ve ipadleri icad ettiler. Djent, dubstep gibi yeni müzik türleri ortaya çıktı. 11 eylül saldırısı geçti, ardından ortadoğu karıştı. AMA BU İBNELER HALA OYUNU ÇIKARMADILAR.

Ama bu sefer yolda. Az kaldı, hissettiriyor. Çok yuvalar yıkılacak, çok okullar uzayacak. Çok buluşmalar asılacak.

Şimdi arkadaşlarımla tek tek mephisto, diablo ve baal'ı keseceğiz. Arkada da diablo soundtrackleri. Tavsiye ederim canavar gibidir:
http://www.youtube.com/watch?v=ONWo3aMRgXo

Tabi ki oyunu da tavsiye ederim. Ama arkadaşınız varsa onları da alın, hamachi'den multiplayer oynayın. Tadından yenmiyor.

Öperim eniştenizden.

Medusa darbesi

Selam kayınbiraderler,

Yazıyı okurken dinleyin diye size fizy'den liste yapacaktım. Üyelik falan isteyince üşendim siktir et dedim. Ama yine de dinlerseniz böbreklerinize iyi gelen iki şarkı linki veriyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=O5lc3XsQejI
http://www.youtube.com/watch?v=rm1A9Qo5rog

İnsanlık olarak ne sikik yaratıklarız. Her zaman kendimizi ifade peşindeyiz, sorgulamadığımız ve bize enjekte edilen fikirleri diğer insanlara bağırarak anlatmaya, her fırsatta göstermeye çalışıyoruz. Teoride hepimiz kendimize göre çok iyiyiz, duyarlıyız, fikirlerimiz var ama pratikte oturup götümüzü kaşımaktan öteye gidemiyoruz. Bizim çocuk zeki ama çalışmıyor yani eheheh.

Allah aşkına şunu açıklayın, facebook profiline bayrak koyup ordan terör lanetleyen bir insanın kendini duyarlı göstermekten başka ne sebebi olabilir? Adamların saklandığı dağlardan bakıp, "beyler çok organize olmuşlar,milyonlarca bayraklı profil var, dağılın." demelerini beklemiyorsunuz herhalde. İşte o kadar karaktersiz mahluklarız ki, bunu yaptığımızda vicdanen rahatladığımızı, üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirdiğimizi düşünüyoruz.

Şimdi şöyle bir argümanla gelen salaklar olacaktır; " Onu da yapmayalım, tepkisiz mi kalalım?" Bak size şöyle bir yol söyleyeyim çözüm için, ama çok orjinal bir fikir. Hazır mısınız?

DÜŞÜN! Evet abi, ama önce oku. Şehit veriyoruz ama neden? Neden son yıllarda Türkiye'nin terör tarihinin en fazla sayıda şehidini verdik? Sana garanti ederim ki sebebini bulduğunda çözüm için de fikir üretmeye başlayacaksın.

Şöyle bir durum var, ırkı ya da dini ne olursa olsun toplum bir avuç koyundan ibarettir ve her koyun sürüsünde olduğu gibi belli başlı çobanları vardır. Toplumun çobanlarının da isteyeceği en son şey düşünen insanlardır. Yani, düşündüğünüz oranda tehlikesiniz. Eğitim sistemimize, eğlence endüstrisine, ideolojilere dönüp baktığımızda bunu çok açık göremiyor muyuz?
Açmam gerekirse, eğitim hayatımız boyunca neden tonlarca gereksiz bilgilerle dolduruluyoruz? Neden sağ-sol kırması bittiği zaman (ki insanları birbirine kırdırmaktan başka bir şey değildi) türk-kürt kavgası başlıyor? Kürtler bu coğrafyada bu kadar süredir varken neden şimdi kavgalar büyüyor da bu kadar şehit veriyoruz düşündün mü? Ya da televizyon denilen sikko alette neden sadece toplum yapısını dejenere edecek ve beyin yıkayacak şeyler gösteriliyor? Neden elin oğlu çikolatalar püskevitler yerken biz yiyemiyoruz eheheh.


"En tehlikelisi düşündüğünü sanıp aydın geçinen varlıklardır ki, onların küçük bir bölümünü sözlük yazarları oluşturur. Şüphesiz ki onlar, elime verilseler helak olup göte gideceklerdir."  -Cacophonic.
İşte marjinallik peşinde olup da sırf belli bir kesimin trend belirlediği düşünceleri kendi düşünceleri belirleyen gerizekalı sürüsü burda devreye giriyor. Dışardan bakıldığında son derece entellektüel, hatta kahve kupasını iki eliyle tutup sevimlilik kasarak yağmuru izledikten sonra, ekşisözlük entry'si giren insanlar var ve bunların büyük bölümü anlamsız muhalefet yapmaktan başka bir sike yaramıyor. Şimdi "eksisözlük karşıtı bak" tarzı yaftacılık yapmayın, kaynananızı siktirtmeyin. Anlatmak istediğim şey, hayatın anlamını bulup kendi düşünce sistemini oturtmuş gibi gözüken insanların aslında ne kadar içi boş olduğudur. Bu kadar basit. Bu adamlar başkalarının düşüncelerini benimsedikleri için susup dinlemek yerine yaftalamayı tercih ederler. Şimdi buraya Kur'an'dan bir alıntı koysam "aha dinci yobaz", Darwin'den alıntı yapsam "adam maymuncu beyler", tarzı çıkışlar yapacak,devamını okumaya tenezzül bile etmeyecek öküzler çıkacaktır, eminim. Oysa o öküzlerdir ki, ne Kur'an, ne de Darwin hakkında bi sik bildikleri yoktur.
Tespit ettiğim bir şey varsa, o da ancak bilgisiz ve düşünmeyen insanların fanatik olabileceğidir. Çünkü öğrenen ve düşünen, farkındalık sahibi adam, buzdağının öteki tarafının da peşindedir. "Karl Marx siker hoplatır hacı" diye bağırmanın peşinde değildir çünkü biliyordur ki değişen dünyada fikirler de değişmeli, modernize ya da en azından adapte edilmelidir. Daha basit bir örnekle metal müzik hakkında bir şeyler bilmeye başlayan adama "metalciyim" dedirtemezsiniz çünkü metal müziğin ve alt türlerinin ne kadar versatil olabileceğinin farkına varmıştır.

Anafikir olarak toplum denilen koyun sürüsünün inandıklarına inanmak istiyorsanız, bunu toplum istediği için yapmayın. Ya da sadece Ezgi verecek diye entellektüel triplere girmeyin. Size kız mı yok lan eheheh.

O zaman bi barda gördüğüm bir yazıyla sonlandırayım: "Think, but firstly read."


Not: Başlık bulamadım, ben de bana en komik gelen film adını koydum.

23 Ekim 2011 Pazar

İyiyim

İyiyim. Başkaları iyi olsun diye kötü olacak da değilim. Çünkü çok iyi biliyorum, insanlık bensiz de vardı ve şu an yok olacaksam, onlar yine varlar. Benimki bencillikse,onlarınki ne?

Hayatımın son döneminden öğrendiğim net bir şey varsa o da değişimin gücü. Nasıl bir sıkıntıyla karşı karşıya olursanız olun, değişmeye ve bir şeyleri değiştirmeye götünüz yemediği sürece daha iyi olmayacaksınız.

Bu son döneme ait babam şöyle bir şey dedi hep duyduğumuz: "Tebdil-i mekanda ferahlık vardır". Adam çok da rahattı bunu söylerken. Şimdi anlıyorum ki, ferahlık demişler, iyilik ya da kötülük dememişler. Değişikliğin iyi olacağından bahsetmiyor yani, ama ferahlık getireceğinden bahsediyor. Hem hangimizi müneccim sikti de değişiklik kötü olacak diye korkuyoruz? Hanginiz lan o? Hep bu boku yerken şunu ihmal ediyoruz aslında, "en kötü ne olabilir lan?"


Ben uzun yıllardır yerleşmiş olan hayatımın üzerine bir çizgi çekip sıfırdan başladım. Bunu bu şekilde yapmasaydım üzerine çizgi çekilen taraf olacaktım,biliyorum.
Fight Club filmindeki Tyler Durden karakteri şöyle bir şey diyordu: "Ancak her şeyi kaybettikten sonra her şeyi yapmakta özgür oluruz". Amerikan deyimiyle "rock bottom" yapın, dibe vurun demiyor amına koyim. Kaybetmeyi göze alınca,en kötüyü göze alınca özgürsün diyor.

Sikko sikko endişeler yerine şunu her zaman sormalıyız bence: "En kötü ne olabilir lan?" Sonucu göze alıyorsan, ben değil Helen Keller konuşur: "Hayat ya cesur bir maceradır, ya da hiç bir şeydir."

Pilot.

Bu blog 20 yaşından sonra yazma alışkanlığı edinmiş bir adamın blog'u olacak. Muhtemelen de çok sayıda faydasız şey ve küfür içerecek. Bu blog'u okursanız, hatta takipçi haline gelirseniz şunu bilin isterim ki, dünyanın en işsiz,en gereksiz adamlarından biri haline geldiniz. O yüzden yerinizde olsam alt+f4 çeker siktirir giderdim.

Bu blog'un konusu ne olcak biliyor musunuz? Nasıl bileceksiniz amına koyim daha ben bilmiyorum. Ama ne yazacağımı biliyorum. Çoğu zaman içimden geçip de,söylersem karşımdaki öküzün anlamayacağını bildiğim şeyleri yazacağım. Ne konuda olursa olsun.
Ve tabi ki,kendi kendime geyik yapıp eğleneceğim. Başımdan geçen türlü sikko olayları anlatacağım. Belki siz de eğlenirsiniz, eğlenmezseniz çok da sikime.

Hadi öperler.